Başkan Akar'dan Dilovası'ndaki can kayıplarına tepki!
.

EMEP Gebze: Bölgemizde yine bir demetimsizlik, iş baskısı ve önlem almama iş cinayetini getirdi
Dilovası TN Maleik Petrokimya’da yaşanan patlamada 2 işçinin yaşamını yitirmesine ilişkin açıklama yapan EMEP Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar, "Bölgemizde yine bir demetimsizlik, iş baskısı ve önlem almama iş cinayetini getirdi" dedi.
Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki Gebze Kimya İhtisas OSB’de (GEBKİM) faaliyete başlamak için çalışmaların sürdürüldüğü Tataristan Cumhuriyeti Devlet İştiraki TATNEFT Grubuna ait TN Maleik Petrokimya fabrikasında meydana gelen patlamada yaşamını yitiren iki işçi için Emek Partisi (EMEP) Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar açıklama yaptı.
'Hadi hadi düzeni'
Patlamada hayatını kaybeden işçilerin emek mücadelesiyle de tanınan isimler olduğunu hatırlatan Akar, "Alınmayan önlemler, denetimsizlik, 'hadi hadi' düzeni ve cezasızlık iki işçi dostumuzu aramızdan aldı. Abdurrahman Kanber, emekli Gölcük Askeri Tersanesi işçisi, 89 Bahar Eylemleri’nin öncülerindendi. Murat Fırtına da aynı tersaneden emekli, 89 Bahar Eylemleri’nde aktif rol alan işçilerden. Bugün Dilovası GEBKİM'de inşaatı süren Tataristan TATNEFT TN Maleik Petrokimya fabrikasında, test sırasında meydana gelen patlamada yaşamlarını yitirdiler" dedi.
'İşçinin canı bu kadar mı ucuz?'
TN Maleik Petrokimya’nın devlet teşviki aldığını da belirten Akar, "Yine burasının devlet teşviki ile kurulduğunu öğrendik. Fabrikaya, vergi indirimi, enerji ve SGK primi desteği dahil 6 kalemlik mali ayrıcalık tanınmış. Buna rağmen işçilere maaşların geç ödendiğini de biliyoruz. Mayıs ayında işçilere maaşları ödenmemiş, şantiye alanına dahi alınmamıştı. Şimdi hal böyleyken, Tataristan ile Türkiye’nin bu kadar teşviki işçilerin canından olmasını önleyemedi mi? İşçinin canı bu kadar mı ucuz? İşçinin değeri hiç mi yok?" diye sordu.
'Çalışırken ölmemek için...'
İşçi sağlığı ve güvenliğinin bir maliyet kalemi olarak görülmemesi gerektiğini aktaran Akar, "Özellikle son zamanlarda patronlar tarafından çok fazla maliyet diyerek işçi sağlığı ve güvenliğinin ihlal edildiğini biliyoruz. İşçiler ölümle yaşam arasında çalıştırılıyor. Sanşlıysa ölümle sonuçlanmıyor, yaralanmalar veya uzuv kaybıyla sonuçlanıyor ama iş kazası, iş cinayeti her geçen gün daha da artarak karşımıza çıkıyor. Özellikle örgütsüz, sendikasız yerlerde bu sorun daha çok karşımıza çıkıyor. Çalışırken ölmemek için örgütlenmeli, bir araya gelmeli ve hakkımız olan çalışma şartlarını almalıyız" dedi.
"Bu yaşananlar kaza değil, cinayettir" diyen Akar, iş cinayetinin takipçisi olacaklarını ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı: "Bölgemizde yine bir demetimsizlik, iş baskısı ve önlem almama iş cinayetini getirdi. Takipçisi olacağız, unutmayacağız, unutturmayacağız."